Gümüşhane’de bulunan ve büyük bir arkeolojik keşif olarak nitelendirilen Geç Roma Dönemi’ne ait lejyoner zırhı restore edildi. Satala Antik Kenti’nde 2020 yılında ortaya çıkarılan bu zırh, dünyada bilinen tek “Lorica Squamata” modeline ait olmasıyla dikkat çekiyor. Zırhın, Roma İmparatorluğu’nun askeri tarihinde önemli bir yere sahip olduğu belirtiliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda, zırh 2021 yılında Erzurum Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı’na getirildi. Burada, toprağı ile birlikte korunan zırh, detaylı bir şekilde incelendi ve restore edildi. Röntgen ve mikro CT görüntüleme teknikleri sayesinde zırhın neredeyse tamamının sağlam olduğu anlaşıldı ve metalurjik özellikleri tespit edildi.
Üç yıl süren titiz restorasyon çalışmaları sonucunda, zırh orijinal formuna geri getirildi ve bir manken üzerinde sergilendi. Bu tür zırhlar, Roma döneminde kişiye özel olmayıp gerektiğinde tamir edilerek tekrar kullanılabiliyordu. Zırhların tamir edilemeyecek kadar zarar görmeleri durumunda ise eritilip başka malzemelere dönüştürüldüğü biliniyor. Bu nedenle, bu tür zırhların günümüze nadiren ulaşabildiği vurgulanıyor .

Restore edilen bu zırh, Roma İmparatorluğu’nun savaşçı geçmişine dair eşsiz bir pencere açıyor ve arkeolojik değer taşıyan bu eser, Gümüşhane’nin Satala Antik Kenti’ni de önemli bir kültürel nokta haline getiriyor. Zırhın restore edilmesinde emeği geçen tüm ekiplere Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy sosyal medya üzerinden teşekkür etti.
Satala Antik Kenti’nin Tarihi
Satala Antik Kenti, Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinde yer almakta olup, Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını koruyan önemli bir askeri garnizondur. M.S. 1. yüzyılda kurulan Satala, Roma’nın doğu sınırlarını korumak için stratejik bir konumda yer alıyordu. Özellikle Doğu Roma İmparatorluğu döneminde büyük bir askeri üs olarak kullanılan bu kent, Roma’nın doğu sınırlarını savunan Lejyon XV Apollinaris’e ev sahipliği yapmıştır. Satala, sadece askeri bir merkez değil, aynı zamanda bölgedeki Roma etkisini ve kontrolünü pekiştiren bir yerleşim alanıydı. Kentin kalıntıları arasında Roma dönemine ait surlar, yapılar ve su kemerleri bulunmaktadır, bu da Satala’nın o dönemdeki önemini gözler önüne sermektedir.

Arkeolojik Çalışmalar ve Buluntular
Son yıllarda yapılan arkeolojik kazılar, Satala Antik Kenti’nin tarihine ve Roma dönemine ışık tutacak önemli buluntular ortaya çıkarmıştır. Özellikle 2020 yılında bulunan ve restore edilen Geç Roma Dönemi lejyoner zırhı, Satala’nın askeri önemini bir kez daha vurgulamaktadır. Bu zırh, dünyada bilinen tek “Lorica Squamata” modeli olarak büyük bir arkeolojik değer taşımaktadır. Ayrıca, kazılar sırasında ortaya çıkarılan çeşitli yapı kalıntıları ve günlük yaşamda kullanılan eşyalar, Satala’nın Roma İmparatorluğu dönemindeki yaşam hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Bu buluntular, Satala’nın sadece askeri değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir merkez olduğunu da göstermektedir.

Gümüşhane’nin Roma Dönemindeki Önemi
Gümüşhane, Roma İmparatorluğu döneminde stratejik ve askeri açıdan önemli bir yerleşim alanıydı. Özellikle Satala Antik Kenti, Doğu Roma İmparatorluğu’nun savunma hattında kritik bir rol oynuyordu. Roma’nın doğu sınırlarını korumak amacıyla inşa edilen Satala, İmparatorluk için askeri üs olarak kullanılmıştır. Bu bölge, Roma lejyonlarının konumlandığı ve bölgedeki huzuru sağladığı bir garnizondu. Bu tür askeri üsler, Roma’nın geniş imparatorluk sınırlarını korumada ve yerel isyanları bastırmada hayati bir rol oynadı. Ayrıca, Gümüşhane’nin zengin maden yatakları, özellikle gümüş, Roma ekonomisine katkı sağlamıştır. Bu nedenle, Gümüşhane hem ekonomik hem de askeri açıdan Roma İmparatorluğu için değerli bir bölgeydi.