ANTALYA – Antalya’nın Serik ilçesinde yer alan Aspendos Antik Kenti’nde, devam eden kazı çalışmaları kapsamında Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlendirilen mermer bir Hermes heykeli gün yüzüne çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un duyurduğu keşif, Tiyatro Caddesi’nin doğusundaki anıtsal bir çeşmenin kalıntılarında gerçekleşti. Aynı alanda, Aphrodite ve Eros’a ait baş heykelleri ile Artemis ve Nemesis’e ait heykel parçaları da bulundu.
Heykel, mitolojide Olympos’un baş tanrısı Zeus’un habercisi ve tanrılar arasındaki en hızlı figür olarak bilinen Hermes’i tasvir ediyor. Hermes, sağ elinde bir para kesesi, sol elinde ise omzundan aşağı sarkan pelerini ve kerykeion adı verilen ünlü asasını tutuyor. Heykelin sol ayağının yanında başı Hermes’e dönük bir koç figürü yer alırken, kaide üzerindeki duruşu ise sanatçının figüre denge ve hareket kazandırmadaki ustalığını gözler önüne seriyor.
Kazı ekibinin verdiği bilgilere göre, heykel birçok parçaya ayrılmış halde bulundu; ardından kazı evinde titizlikle restore edilerek bütünlüğüne kavuşturuldu. Kaidesiyle birlikte 1,65 metre yüksekliğe sahip olan bu eser, stilistik açıdan Roma İmparatorluk Dönemi’ne (yaklaşık MS 2. yüzyıl sonu – 3. yüzyıl başı) tarihlendiriliyor.
Hermes, Antik Yunan mitolojisinde yolların, ticaretin, konukseverliğin ve diplomasinin tanrısı olarak tanınıyor. Tüccarların, sürülerin ve çobanların koruyucusu sayılan Hermes, tanrılar arasındaki haberleşmeyi sağlamasıyla da biliniyor. Aynı zamanda, ölen ruhları Hades’e ulaştıran bir rehber ve rüyalarla ilişkilendirilmesi nedeniyle “rüya tanrısı” olarak da anılıyor. Onun en bilinen sembollerinden biri olan kerykeion (caduceus), kanatlarla süslenmiş ve iki yılanın dolandığı bir asa olarak tasvir ediliyor.
Aspendos Antik Kenti’nde devam eden kazılar, “Geleceğe Miras” projesi kapsamında yürütülüyor ve kentin tarihi mirasını daha kapsamlı şekilde ortaya koymayı hedefliyor. Yetkililer, Hermes heykelinin yanı sıra Aphrodite, Eros, Artemis ve Nemesis’e ait heykel parçalarının da ele geçirilmesinin Aspendos’un sanat ve mitoloji açısından ne denli önemli bir merkez olduğunu bir kez daha gösterdiğini ifade ediyorlar. Arkeologlar ise bu buluntuların, antik dönemdeki sosyal yaşam, dini inançlar ve kültürel etkileşimler hakkında yeni bilgilere ışık tutabileceğini vurguluyor.
